Sözde Batı medeniyeti insanlık sınavında Akdeniz’e gömüldü

2010’da Arap halkının diktatörlere baÅŸ kaldırışı ve demokrasi talebiyle baÅŸlayan Arap Baharı, Libya, Mısır ve Tunus’ta diktatörlerin devrilmesiyle son bulurken, Suriye’de ise Esed rejimi Rusya ve Ä°ran desteÄŸiyle yıkılmadı. Bu kapsamda ülkedeki kaos büyüdü ve 300 bin sivil rejim tarafından katledildi ve milyonlarca Suriyeli muhacir, ülkesini terk etmek zorunda kaldı. Ãœlkelerini terk eden muhacirlerin yaÅŸadığı insanlık dramı Avrupa ülkelerinin sınavı oldu. 
Söz konusu süreçte, göç etmek zorunda kalan 1 milyona yakın sığınmacının giriÅŸ yaptığı Avrupa'da bazı ülkelerin uyguladığı ayrıştırıcı politikalar ile bu insanların para ve ziynet eÅŸyalarına el konulması tepki çekti. Bununla birlikte, birçok muhacir Avrupalı liderlerin ırkçı saldırılarına maruz kaldı, AB’de bulunan kimi ülkeler DAEÅž’in Paris saldırısını fırsat bilerek muhacirleri sınır dışı etti.

Evleri iÅŸaretlendi

Gelecek 5 yıl içerisinde 20 bin sığınmacıyı kabul edeceği açıklanan Birleşik Krallık'ta da adanın kuzey doğusundaki Middlesbrough kasabasında sığınmacıların kaldığı evlerin kapılarının Nazi Almanyasını hatırlatacak şekilde kırmızıya boyandığı ve bu evlerin ırkçı saldırılara maruz kaldığı ortaya çıktı.

Bileklik taktırdılar

Galler’in baÅŸkenti Cardiff’e yerleÅŸtirilen sığınmacılar da kendilerine verilen 3 öğün yemeÄŸi alabilmek için renkli bileklikler takmaya mecbur bırakılıyor. Yetkililere göre, bileklikleri takanların, yerel halkın ülkelerine dönmeleri yönündeki tacizlerine uÄŸruyor.

Türkiye’den dünyaya ders

Suriye'de yaşanan savaş sonrası bu ülkeden kaçan mağdurlar için "açık kapı politikası" uygulayan ve hiçbir Suriyeliyi geri göndermeyerek geçici koruma statüsü veren Türkiye'de ise 4,5 yıllık süreçte devlet politikası ya da halkın tepkileri anlamında çok önemli bir olumsuzluk yaşanmaması dikkat çekiyor. Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) verilerine göre, Türkiye'nin kendisine sığınan 2 milyonu aşkın Suriyeliye insani yardımı, 8 milyar doları buldu. Bunlardan yaklaşık 270 bini, AFAD'ın 10 ilde kurduğu 25 barınma merkezinde misafir ediliyor. Bu süreçte Türkiye'deki Suriyeliler için ise gönderilen uluslararası yardım miktarı ise 455 milyon dolarda kaldı.

EÄŸitim desteÄŸi

Ülke genelinde yaklaşık 300 bin sığınmacı çocuk, AFAD ve koordinasyonundaki kurumların çalışmalarıyla okullaştırıldı. AFAD Barınma Merkezleri ve şehirlerdeki 305 geçici eğitim merkezinde 223 bin 530, okullarda ise 66 bin 875 çocuk eğitim almaya başladı.
Bu merkezlerde dil sorunu yaşanmaması için 9 bin 369'u Arap olmak üzere 10 bin 246 öğretmen görev yapıyor. Okullaştırılan sığınmacı çocuk sayısının ise 2016 eğitim yılı sonuna kadar 460 bine ulaştırılması hedefleniyor.

Hayırseverlerden yardım eli

Hükümetin insanlık dramına sessiz kalmamasını hayırsever vatandaşlarda destekledi. Yurt genelinde yardım dernekleri ve hayırseverler de sığınmacıların daha iyi şartlarda yaşayabilmesi için çeşitli yardımlarda bulunuyor. Ailelerin bir araya gelerek kiraladığı evlerde hayatlarını sürdüren sığınmacılara hayırsever vatandaşlar desteklerini esirgemiyor. Sosyal medya aracılığıyla düzenlenen kampanyalarla toplanan yardımlar, Suriyelilerin yaşama tutunmasına azımsanmayacak katkı sunuyor.

Görülmemiş bir çaba

Avrupa Parlamentosu Türkiye Raportörü Kati Piri, 11 Aralık 2015'te yaptığı açıklamada Türkiye'nin ülkelerindeki iç savaştan kaçan 2,2 milyon Suriyeli sığınmacıya ev sahipliği yaptığını ifade ederek, "Türkiye'nin bu anlamdaki çabalarını takdir ediyorum. Bu, daha önce benzeri görülmemiş bir çabadır" dedi.

Muhacirlerin malına el koydular

Suriyeli muhacirlerin hayatta kalma savaşında Batı medeniyetinin ırkçı tavrı ve ayrıştırmacı politikaları gün yüzüne çıktı. Danimarka Meclisinin sığınmacıların ziynet eşyaları ve paralarına el konulmasüresinin 3 yıla çıkarılmasını öngören yasa tasarısını kabul etmesi, tepkiyle karşılandı.Danimarka'da kabul edilen yasayla beraber sığınmacıların 10 bin krondan (4 bin 400 lira) fazla nakit parasına el konulacak, toplam değeri 10 bin kronu geçen mücevher, saat, bilgisayar ve telefon gibi eşyalar da sığınmacılardan alınacak. Diğer AB üyeleri de aynı yolu izledi. İsviçre ve Almanya da benzer uygulamalara sahne oldu. Bu ay içinde İsviçre'de yaklaşık 100 kişinin bin dolardan fazla para ve eşyasına el konuldu.